Kadın | Konular | Kitaplar

Meme kanseri

İlk kime söylersiniz?

Türk Philips'in üst yöneticisi (CEO) ve Philips Sağlık Türkiye Genel Müdürü Willem Rozenberg, “Kanser teşhisi konması durumunda, bunu ilk olarak eşleriyle paylaşacağını belirten kadınlar, televizyon programlarını ve uzman doktorları bilgi kaynaklarının başında görüyor” dedi.

Bugün düzenlenen basın toplantısıyla, 12 şehirde 400'den fazla kadının katılımıyla, kadınların mevcut sağlık durumlarının ve meme kanserine yönelik farkındalık düzeylerinin tespit edilmesi için yapılan araştırmanın sonuçları açıklandı.

Toplantıda konuşan Rozenberg, kadınların sağlık hizmetleriyle ilgili kararlarda ve harcamalarda etki sahibi, sağduyulu ve seçici olduğunu belirterek, “Bunun yanı sıra kadınlar, sağlık hizmetlerinin esas müşterileridir” dedi.
Rozenberg, “Bunun nedeni sadece karmaşık sağlık yapılarına sahip olmaları değil, aynı zamanda genellikle aile fertlerinin sağlık durumlarını da yönetmeleridir” diyerek, kadınların erkeklere göre daha uzun yaşadığını ve hayatları boyunca sağlık kaynaklarını daha fazla tükettiklerini vurguladı.

Araştırmanın, Türkiye'deki kadınların sağlık alanında yaşadığı sorunların, beklentilerin anlaşılmasını sağladığını ve bu kapsamda ihtiyaçlarının doğru biçimde tespit edilmesine faydalı olacağını belirten Rozenberg, kadınların, sağlıklarını ve yaşam kalitelerini iyileştirmek için büyük bir sorumluluklarının olduğunu kaydetti.

Meme kanseri tarih mi oluyor?

ABD’li bilim insanları meme kanserini farelerde önleyebilen bir aşı geliştirdi. Şimdi araştırmalarını insanlar üzerinde yürütmeyi planlayan uzmanlar, aşının geniş çapta kullanılır olmasının birkaç yıl alabileceği uyarısında bulundu.

ABD’li bilim insanları meme kanserini farelerde önleyebilen bir aşı geliştirdi. Şimdi araştırmalarını insanlar üzerinde yürütmeyi planlayan uzmanlar, aşının geniş çapta kullanılır olmasının birkaç yıl alabileceği konusunda da uyarıyor.

Aşı, bütün meme tümörlerinde bulunan bir proteini hedefliyor. Cleveland Kliniği Öğrenci Araştırma Enstitüsü’nden Vincent Tuohy, “Bu aşının bir gün erişkin kadınlardaki meme kanserini önleyeceğini düşünüyoruz. Eğer farelerde olduğu gibi insanlarda da işe yararsa bu inanılmaz bir şey olacak. O zaman meme kanserini ortadan kaldırabiliriz” diyor.

Meme kanserinde koltuk altını koruyan yöntem!

Meme kanseri hastalarında koltuk altının gereksiz yere alınmasına son!

Meme kanseri kuşkusuz ki halen dünyada ve ülkemizde kadınlar arasında en sık görülen kanser türleri arasında yer alıyor. Ancak böylesine sık görülen meme kanserinin yarıya yakını, radyolojik görüntüleme alanındaki gelişmelere paralel olarak günümüzde erken teşhis edilebiliyor.

Ama ne var ki, bugün çoğunlukla tüm meme kanserlerinin yaklaşık olarak % 60’ında, erken dönem meme kanserlerinin ise % 75’inde tanı anında koltuk altı bezelerinde tutulma olmamasına rağmen bazı nedenlerden dolayı koltuk altı bezeleri gereksiz yere alınıyor. Koltuk altı lenf bezesinin alınması ise beraberinde ileride çeşitli sağlık sorunlarının yaşanmasına yol açıyor. Ancak tam donanımlı bazı merkezlerde az sayıda uzman tarafından uygulanan Sentinel Lenf Nodu Biyopsisi (nöbetçi lenf beze örneklenmesi tekniği) sayesinde hastalığın gidişatı değiştirilmeden koltuk altı korunabiliyor. İtalyan Hastanesi Meme Cerrahisi Kliniği’nden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Suat Can Ulukent, meme kanseri tanısı konulan kadınlarda koltuk altını koruyan bu yöntemi şöyle anlattı:

Meme kanseri nedeniyle yapılan meme onarımı

Kişisel, ailesel veya seksüel ilişkiler nedeniyle hasta mastektomi sonrası deformiteye tolere edemez.

Hasta Seçimi Kriterleri ve Risk Faktörleri
Seçim kriterlerinin detaylı uygulamaları onkolog (mastektomi sebebi kanserse), plastik cerrah, ve radyoterapist (ameliyat öncesi veya sonrası radyasyon düşünülüyorsa) konsültasyonu ile karar verilir. Önemli risk faktörleri: - Obesite (özellikle ideal vücut ağırlığının %25’inden fazla ise) - Küçük damar hastalıkları (fazla sigara içimi veya sigara hikayesi, otoimmün hastalık, insüline bağımlı diyabet) - Tümör hücresinin tipi ve özellikleri - Majör akciğer hastalıkları, kardiyovasküler, psikiatrik veya diğer hastalıklar - İlaç bağımlılığı, kişisel ve ailesel problemler - Hastanın tolere edebilmesi (ameliyat ve detaylarının anlaşılabilmesi, ağrıya tolerans) - Önceki ameliyata bağlı karında skar (meme rekonstrüksiyonunda abdominal kas-deri serbest flebi veya pedikülünün kullanımına mani olur) - Göğüs duvarına radyasyon hikayesi Sonuçlar ve Hastanın Beklentileri Mastektomi sonrası rekonstrüksiyonu yapılan bir meme iyi kontur ve yapıya sahip olmalıdır. Bununla birlikte, meme dokusunun hemen hemen hepsi matektomide alınması nedeniyle, rekonstrüksiyonu yapılan meme (1) süt üretemez, (2) hormonal sinyallere cevap veremez, ve (3) normal duyu algılaması yapamaz.

Kimler kansere karşı risk altında?

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2020 yılında her yıl yeni kanser tanısı konan hasta sayısı 17 milyona, 2050 yılında 24 milyona yükselecek.

Kanser tarama testleri ile yapılan erken tanı ve tedavi yöntemleri tüm kanserlerin 1/3’ünü önlenebilir kılmakta. Kanser tarama testleri, herhangi bir hastalığınız olmadığında, sağlıklı olduğunuzda yapılan tıbbi testlerdir. Bu testler, iyileştirme şansının en yüksek olduğu zamanda yani kanseri en erken döneminde teşhis etmeye yardımcı oluyor. İşte dünyanın en önde gelen kanser araştırma, tedavi ve eğitim kuruluşlarından biri olan Texas Üniversitesi M.D. Anderson Kanser Merkezi uzmanlarından yüksek risk taşıyanlar için meme ve rahim ağzı kanserleri için önerilen kanser tarama kılavuzu:

Meme Kanseri Tarama Testleri

Meme kanseri için ne kadar test olduğunuz hastalığa yakalanma riskinizle doğru orantılıdır. Meme kanserinde bir veya birden fazla riske sahip olmak bu hastalığa yakalanacağınız anlamına gelmiyor. Bu diğer insanlara göre meme kanserine yakalanma riskinizin daha fazla olduğunu gösterir.

Yüksek risk taşıyan kadınlarda görülen belirtiler ve tarama yöntemleri

Geçmişinde göğüs hastalıkları için ışın/ radyasyon tedavisi görmüş olmak

Yaşınız 24 ve altı ise:

• Her yıl klinik meme testi
• Memede oluşan değişiklikleri takip edin

Yaşınız 25 ve üstüyse:

Meme kanseri hakkında yanlış bilinenler

Türkiye’de her 11-12 kadından birinde görülen meme kanseri, kadınların ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alıyor.

Toplumda son yıllarda meme kanserine verilen önemin daha da arttığını, bunda sosyal bilinçlendirme kampanyalarının büyük önem taşıdığını ifade eden Acıbadem Maslak Hastanesi Meme Kliniği'nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Gazioğlu, ancak kendilerine başvuran hastalarda hala bazı yaygın yanlışlara rastladıklarını belirtti.

Prof. Dr. Ertuğrul Gazioğlu toplum arasında yaygın olan 10 yanlış noktayı belirterek doğru bilgileri aktardı:

1. Bıçak (neşter) değerse kanser kötüleşmez!

Hastada mamografi ya da ultrason yöntemiyle büyük olasılıkla meme kanseri olduğunu tespit ettiğimizde, tümörün hemen ameliyatla alınması gerektiğini ve arkasından diğer tedavilere başlamamız gerektiğini söylüyoruz. Ancak bu durumla karşılaşan birçok hasta “Kansere neşter değerse daha kötü olmaz mı?” tepkisini veriyor. Bu çok yaygın; fakat çok yanlış bir tepki. Çünkü meme kanseri erken dönemde yakalanırsa hastalarda tam tedavi sağlama şansımız var. Bu tedavide de en önemli payı cerrahi müdahale alıyor; yani tümörün ameliyatla vücuttan uzaklaştırılması. Diğerler yöntemler ise yardımcı tedavilerdir. Gerekli olan vakalarda kemoterapi ve radyoterapi de büyük önem taşıyor. Ama cerrahi yapılmazsa diğer tedavilerin pek anlamı yok.